İçeriğe atla

What'd I Say

Vikipedi, özgür ansiklopedi
12.16, 8 Mart 2011 tarihinde Mustafa Bakacak (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 9110999 numaralı sürüm (Miras)

"What'd I Say" (veya What I Say: Türkçe; Ne Diyeyim?), Amerikan R&B müzisyeni Ray Charles tarafından iki parçaya bölünmüş bir single olarak piyasaya çıkarılan bir şarkıdır.

Charles, orkestrası ve yardımcı şarkıcılar tamamen sahne listelerini çaldıkları ve hâlâ vakit bıraktıkları 1958 yılında bir akşam uyduruldu; bir yığın dinleyiciden gelen tepkiler öyle çoşkuluydu ki Charles önceden şarkıyı kayıt altına alacağını yapımcısına bildirdi.

R&B hitlerini yayınlamasının ardından, bu şarkı nihayet Charles'ı pop müziğin ortasına attı ve son olarak 1954 yılında "I Got a Woman" (Ben Bir Kadın Elde Ettim)'i kayıt altına aldığından beri Charles'ın oluşturduğu tüm unsurları bir araya getiren ruh başlıklı yeni bir alt R&B tarzını uyandırdı. Ray Charles'a ilk altın ses kaydını kazandırdı ve R&B ile rock and roll tarihindeki en etkili şarkılardan birisi olmuştur. Meslek hayatının geri kalanı için Charles her konseri bu şarkıyla kapattı. Şarkı 2002 yılında National Recording Registry'ye eklendi ve Bolling Stone'un "Tüm Zamanın En Harika 500 Şarkısı" listesinde 10 numaraya yükseldi.

Geçmiş Deneyimler

Ray Charles, Nat King Cole ve Charles Brown'a benzer bir tarzda, Downbeat ve Swingtime ses kayıt düzeyleri için öncelikle R&B müziğinde on yıllık kayıt tecrübesiyle 1958 yılında 27 yaşındaydı. Charles, yapımcılar Ahmet Ertegun ve Jerry Wexler'in kendisini repertuarını genişletmeye teşvik ettiği Atlantic Records ile 1954'te sözleşme imzaladı. Wexler, Atlantic Records'un başarısının sözü geçen sanatçıların deneyimlerinden gelmiş olamayacağını daha sonradan hatırlayacaktı fakat müzik heyecanı: "Kayıt yapmak hakkında bir bok bilmiyorduk ama film çeviriyorduk." Ertegun ve Wexler müdahaeleci olmayan bir yaklaşımın, Charles'ı teşvik etmenin en iyi yolu olduğunu keşfettiler. Wexler daha sonra, "Ray'in onu yalnız bırakmasıyla yapabildiğim şeyin en iyisini gerçekleştirdim." dedi.

1954'ten 1960'lı yıllara Charles yedi müzik aleti ve müzisyenden oluşan bir orkestrayla birlikte bir yıl 300 günlüğüne turneye çıktı. The Cookies adlı başka bir Atlantik şan üçlüsüne iş verdi ve bu uğurda ona arka çıktıkları zaman onlara The Raelettes adını koydu. 1954 yılında Charles kitlelere daha dünyevî konularla hitap eden sözlerle gospel sesleri ve enstrumanları birleştirmeye başladı. İlk girişimi gerek "My Jesus Is All the World to Me" gerekse de "I Got a Savior (Way Across Jurdan)"'a dayanan, "I Got a Woman" şarkısındaydı. Beyaz dinleyicilerin ilgisini çeken, Ray Charles'ın ilk ses kaydıydı, fakat kimi zenci dinleyicileri onun zenci gospel türevleriyle elde etti; Charles daha sonradan gospel ve R&B'nin birleşmesinin bilinçli bir karar olmadığını belirtti.

Aralık 1958'de, Charles'ın bir ilişkisinin olduğu Margie Hendricks ile birlikte Charles ve Raelette'lerden birisi arasında şevhetle seslendirilen bir kaside, "Night Time is the Right Time"la popüler R&B müzik listelerinde bir hiti vardı. 1956 yılından beri Charles ona her görüşme yerinde sağlanmış piyanoların akortuna ve kalitesine güvenmediğinden turnelerde elektrikli bir Wurlitzer piyanosunu da dâhil etmişti. İşte bu vesilerle şarkıyı çalardı, başka müzisyenlerce alaya alındı.

Beste ve kayda geçirme

Charles'ın otobiyografisine göre "What'd I Say", Aralık 1958'de yapılan bir konserin sonunda vakit doldurmak için uydurduğu zaman tesadüfen gelen bemoldü. Onları kayda geçirmeden önce asla şarkıların analizini dinleyiciler üzerinde yapmadığını savunur fakat "What'd I Say" bir istisnadır. Charles kendisi konserin nerede gerçekleştiğini anımsayamadı, fakat Ray Charles: The Birth of Soulda Mike Evans, Brownsville'deki gösteriyi verir. Gösteriler, türlerine göre yarım saat arayla dört saat çalışılmış olan "yemek dansları"nda yapılır gibi göründü ve sabah 1 veya 2 civarında sona ererdi. Charles ve orkestrası sahne listelerini gece yarısından sonra çıkarmıştı fakat, doldurmak için 12 dakikaları kalmıştı. "Dinleyin, Sallanacağım ve hepiniz yalnız beni izlersiniz.", The Raelettes'i anlattı. Elektrikli piyanoyla başlayan Charles en uygun görüleni; ondan sonra davullarda benzersiz bir Latin konga tumbao ritmiyle destek olunmuş dört revu dans topluluğuna yönelik düzenli bir piyanoya dönen tekraralı pasajların bir kısmını çaldı. Charles yalın ve basit şarkılar ("Hey Mama don't you treat me / Come and love your daddy all night long / All right now / Hey hey / All right") söylemeye başladığı; tutarsız dörtlükler doğaçladığı zaman şarkı değişti. Charles gospel öğelerini on ikili bar cazı yapısında kullandı. İlk dizelerden bazıları ("See the gal with the red dress on / She can do the Birdland all night long"), Ahmet Ertegun'un onun şarkı sözleri sayesinde neler yapacağını dans pistinde bildiren dansçılara bağırarak söylemeye alışkın olan, Smith'e atfettiği bir piyanoyla caz çalma tarzından etkilenir. Şarkının ortasında ise Charles, The Raelettes'in yapımcının yaptığı şeyleri tekrarlaması gerektiğine ve borulardan mest olmuş bağırmaların, inlemelerin ve üflemelerin tesirinde birbirlerine bağırarak söyledikleri gibi şarkının Charles, The Raelettes ile orkestradaki boru bölümünün arasında bir çağrı ve tepkiye dönüştüğüne işaret etti.

R&B binleyici kitlesi doğrudan doğruya karşı etki yaptı; halk dans ederken Charles da sarsılan ve gürültüyle dolan odayı yoklayabiliyordu. Birçok seyirci ses kaydını nerelerden satın alabileceklerini sormak için gösterinin sonunda Charles'a yanaştı.

Charles ve orkestra her gösteride aynı tepkiyle bir sandal gezisi esnasında çeşitli geceler gene müzik çaldı. Kayıt altına alacak yeni bir şeye sahip olduğunu söylemek için, daha sonra "Önceden haberler vermek bakımından kendime inanmıyorum fakat bu şarkının Atlantic'e lâyık olduğunu ifade ettim." diye yazan Jerry Wexler'i çağırdı. Şubat 1959'da Atlantic Records stüdyosu yalnızca 8'lik bir parça teybi satın almıştı ve ses kayıt mühendisi Town Dowd kendisini Atlantic Records'un nasıl çalışmış olduğuna alıştırıyordu. Charles ve onun orkestrası en sonunda Atlantic'in küçük stüdyosunda "What'd I Say"i kayıt altına almıştı. Dowd kayıt altına almanın sırasında single parçasının özel gibi görünmediğini anımsadı. Charles devresi süresince yazılmış iki şarkıdan ikincisi olup yapımcılar ve orkesta, "Doğruyu söyleyin: Diğerlerinin tümünü yaptığımız gibi yaptık. Ray, kızlar ve bando küçük stüdyoda .... yaşar. Üç ya da dört tanesi etkili olur ve şarkı yapıldı. Bir Sonraki!", o dönemde ilk kimseden daha etkiliydiler. Geriye dönüp bakıldığında Ahmet Ertegun'un erkek kardeşi Nesuhi, stüdyonun sınırlı boyutuna karşı şarkının olağanüstü sesine inanıyor ve teknolojik olarak gelişmiş teçhizat kullanıldı; müzik çağrılar ve tepkiler süresince dururken ses kalitesi şarkıyla birlikte zamanında onun bacağına tokat atan Charles'ı dinlemek için yeterince nettir. Şarkı yalnızca birkaç tepki hâlinde kayıt altına alındı çünkü Charles ve orkestra turnelere çıkarken onu mükemmelleştirmişti. Dowd'un ise şarkıyı kayıt altına alınması boyunca iki sorunu vardı. Radyoda çalınan şarkıların normal uzunluğu iki ve bir buçuk dakika civarındayken "What'd I Say" yedi ve bir buçuk dakika civarında sürdü. Üstelik şarkının sözleri müstehcen olmamasına rağmen şarkı, Dowd'u ve yapımcıları tedirgin ettiği süre boyunca sesleri Charles ve Raelettes dinleyicilerin çağrıları ve tepkilerine göre yaptı. Cydle McPhatter tarafından "Money Honey" denilen bir önceki ses kaydı, Gorgia'nın ve Ahmet Ertegun'un tesirinde yasaklanıp tutuklanmayı göze alan Wexler yasağa rağmen McPhatter'in şarkısını piyasaya çıkardı. Ray Charles, "What'd I Say"in piyasaya çıkarılması esnasındaki tartışmanın farkındaydı: "Kendi şarkılarımı yorumlayacak biri değilim ama eğer "What'd I Say" sorununu çözemezseniz o zaman bir şey yanlıştır." Ne o ne de siz aşkın tatlı seslerine alışmış değilsiniz." Dowd şarkının üç versiyonunu düzenleyerek ses kayıt sorunlarını çözdü. "Shake that thing!"in bazı ses çözümleri ortadan kaldırıldı ve şarkı, tek bir ses kaydından iki-üç ve bir buçuk dakikalık bölümlere ayrıldı. Kayıt altına alınmış versiyonu, orkestranın durup the Raelettes'in ve orkestra üyelerinin devam etmek için Charles'a yalvardıkları hatalı bir son ile bölümleri ayırır, ondan sonra çılgınca bir bitişle ilerler. Dowd daha sonra piyasaya çıkmayan ses kaydının hiçbir zaman; "Hit bir ses kaydı, hiçbir soru olmayacağını biliyorduk." diye bir seçenek olmadığını son kaydı dinledikten sonra belirtti. Yılın yazı için tutuldu ve Haziran 1959'da piyasaya çıktı.

Tepki

Billboard dergisi "What'd I Say"e ılık bir eleştiri yaptı: "Vurmalı tarzda bağırarak söylüyor. ... İki bölüm de aynı." Atlantic Records'daki sekreterlik dağıtıcılardan çağrılar almaya başladı her halükârda. Radyo istasyonları onu çalmayı reddetti çünkü hafifçe cinsel bir şekilde suçlandı fakat Atlantic Records ses kayıtlarını stoklardan geri almayı reddetti. Çok az zarar verici şeyleri içinden çıkarılmış bir versiyon şikâyetlere ve popüler şarkının 82 numarada olmasına karşılık Temmuz 1959'da piyasaya çıkarıldı. Bir hafta sonra 43, ondan sonra ise 29 numaradaydı. Daha önceki eleştirilerine karşılık, Billboard birkaç hafta sonra şarkının "sanatçının bugüne kadar yapmış olduğu en güçlü pop ses kaydı" olduğunu yazdı. Haftalar içinde "What'd I Say", Billboardun R&B singles chartte bir numarada, Billboard Hot 100de altı numarada en yüksek noktaya yükseldi ve Charles'ın ilk altın ses kaydı oldu. Aynı zamanda o zaman Atlantic Records'un en çok satan şarkısı da oldu. Bir tane eleştirmen, "kilisede başlayıp yatak odasında biten kendisi ve vokalleri arasındaki diyaloğu" bildirdiği gibi "What'd I Say" birçok radyo istasyonu tarafından yasaklandı. Şarkının erotik doğası dinleyicilere aşikârdı, fakat zenci gospel müziği ve R&B arasındaki birleşmenin derin bir görünüşü birçok zenci seyirciyi rahatsız etti. O dönemde Amerikan sosyetesinin önemli bölümü bu durumdayken muziğin de ırkçılığı yapıldı ve kimi eleştirmenler geçmişte gospelin yalnızca laik müzisyenlerce kabullenilmediğinden fakat beyaz dinleyicilere pazarlandığından yakındı. 1960'lı yıllarda çeşitli konserlerde, isyanların patlak verebildiğinden organizatörler endişelenmiş olduğunda polislerin yardıma çağırıldıklarını Charles "What'd I Say"i çaldığı zaman kalabalıklar çok çılgın oldular ve gösteriler de dinsel uyanış toplantılarını andırdı. Şarkıyı çeber içine alan manevî çelişme onun popülerliğine bağlanmıştır; Charles ritmin çekici olduğunu daha sonradan bir röportajda kabul etti fakat dinleyicileri cezbeden imalı sözleriydi: "Kıza elmas yüzükle bakınız. O şeyi nasıl sallayacağını bilir." "Katrat" elde etmiş olan elmas yüzük değildi. "What'd I Say" rock and rollün büyüyen tarzına Ray Charles'ın ilk değişken çıkış parçasıydı. Muazzam başırı şansını ele geçirdi ve daha sonra 1959 yılında (daha sonra ABC Records diye yeniden adlandırılmış) ABC-Paramount Records'la şarkı söylemeyi göz önüne aldığını Ertegun ve Wexler'e bildirdi. ABC-Paramount ile müzakerelerdeyken Atlantic Records What'd I Say başlıklı hitlerinden bir albüm piyasaya sürdü.

Miras

Charles'ın biyografi yazarlarından başkası Micheal Lydon, şarkının darbesini özetledi: "What'd I Say" valörden daha büyük ayak izlerine rağmen bir devdi. Cesurca farklı, çılgınca seksi ve inanılmaz ölçüde dans edilebilir ses kaydı, dinleyicileri perçinledi. 'What'd I Say' radyoda çıktığında kimileri nefretle onu kapatırdı... Şarkının etkisi ABD'nde hemen görülmedi; özellikle Avrupa'da popülerdi. Paul McCartney şarkıyla hemen vuruldu ve dinlediği zaman müzik yapmakla karıştırılmasını istediğini biliyordu. George Harrison şarkının nerelerde duraksız sekiz saatliğine çalındığını 1959 yılında katıldığı gece boyu devam eden bir partiyi hatırladı: "Hiç dinlemediğim en iyi ses kayıtlarından biriydi." The Beatles Hamburg'ta seslerini geliştiriyorlarken, ne kadar süredir son şarkıyı yapabildiklerine bakmaya çalışıp muazzam popülerlikle keşfettikleri çağrının ve tepkinin tesirindeki dinleyiciyi kullananlar her gösteride 'What'd I Say'i çaldılar. Şarkıdaki açılış elektrikli piyano John Lennon'un hiç duymadığı başlangıçtı ve onu gitarıyla tekrarlamayı denedi. Lennon daha sonra tekrarlanan gitar pasajlarıyla hakim olunan şarkıların doğuşuna Ray Charles'ın 'What'd I Say'in açılışına güvendi. Mick Jagger, The Rolling Stones olacak olan müzik grubuyla ilk kez şarkı söylediğinde "What'd I Say"in bir düetini yaptı. The Animals'tan Eric Burdon, The Spencer Davis Group'tan Steve Winwood, The Beach Boys'tan Brian Wilson ve Van Morrison şarkıyı neden müzikle ilgilendikleri ve neden onların gösterilerine dâhil edildikleri yönünde büyük bir etki olarak saydılar. Gospel ve caz başarılı şekilde birleştirildiklerinde; müziğin yeni tarzı James Brown ve Aretha Franklin gibi sonra gelen müzisyenler tarafından olgunlaştırıldığında müzik tarihçisi Robert Stephens ruh müziğinin doğuşunu "What'd I Say" bağlar. "Anında, Soul denilen müzik var oldu. Hallelujah!" Atlantic Records sanatçılarından geçmişi ele alan müzisyen Lenny Kaye'yi yazdı. 1950'li yıllarda, rock and roll halkın gözünden düşmüş onun büyük yıldızları olarak sendeliyordu. Elvis Presley görevlendirildi, Eddy Holly ve Eddie Cochran sırasıyla 1959 ve 1960 yılllarında öldüler, Chuck Berry hapisteydi ve Jerry Lee Lewis 13 yaşındaki kuzeniyle evlendiğini basın raporlarıyla rezil olmuştu. Müzik kültürü eleştirmeni Nelson George kanıtlayan müzik tarihçileriyle uyuşamıyor.